10-Hz. Peygamber zamanında böyle bir sorun var mıydı? Böyle bir çalışmaya ne gerek var?
Hz. Peygamber zamanında değil daha da önce Hz. Adem (a.s) den beri zamanın değerlendirilmesi söz konusudur.
Bu konuda Hz. Peygamber bizleri şu sözleriyle uyarmaktadır.” İki şey vardır ki, insanların çoğu onun değerini bilmezler bunlar; sağlık ve vakittir.”
Yine Hz. Peygamber işlerini haftalık ve günlük programlamaya tabii tutmuştur. Haftanın her günün belli başlı işlere ayırmıştır.
Dolayısıyla Hz. Peygamber zamanında böyle bir mesele yoktu diye düşünülemez. Ayrıca bugün bizler onun yaşadığı çağdan daha çok zaman planlamasına ihtiyacımız vardır. Bugün şehirler oldukça kalabalıklaşmış, trafikte araç sürmek zorlaşmış. Düşünün ki, İstanbul’un Anadolu yakasından Avrupa yakasına normal şartlarda 20- 25 dakikada geçilebilirken çalışma saatleri içinde bu süre 1-1,5 saat sürmektedir. Bunun yanında çağımızın getirdiği televizyon, Internet gibi iletişim araçlarının olumsuz etkilerini de unutmamak gerekir.
11- Zaman planımı zihinsel olarak yaparım?
Daha önceki konularda da bahsedildiği gibi zaman planlaması % 1 unutma ihtimali dahi olsa o hedefin yada işin yazılmasını söyler. Oysa insan zihni yada beynimiz tüm işleri yada olayları mükemmel olarak planlayıp hafızada tutamaz. Ancak çağrışım yaptığı olayları yada aciliyet gerektiren işleri hatırlar. Diğerlerini de beynimizin bir köşesinde bulundurur. Ama bunların ne zaman ve nasıl ortaya çıkacağı belli değildir.
Eğer her şeyi beynimizde mükemmel yapabilmiş olsaydık neden işlerimizin düzenli olmadığından, faturalarımızı zamanında yatıramadığımızdan veya alışveriş çıktığımızda alamadan geldiğimiz eksiklerimiz oluyor. Ayrıca zihinsel planlar genellikle o an ki, işlerdir. Oysa geleceğe ait, hedeflerimiz planlarımız nasıl yapılacak. Bunları kademe kademe yapılması gerekir. Bunları sadece zihinde tutarak yapmamız mümkün değildir.
Ayrıca binlerce insanlar üzerinde yapılan deneylerdeki sonuç planlamayı “ düşünmek” değil de, “yazmak” olarak görmek çok daha iyi olduğudur.
12- Süreklilik sağlayamama?
Bu konuda İstikrarsızlığınızın nedenleri üzerinde düşünmeniz gerekir. Acaba tüm işlerinizde de mi aynı sorun söz konusu yoksa bazı hususlar da mı? Yine süreklilik sağlayamama hususunda kişisel özelliklerinizi gözden geçirmeniz gerekebilir.
Duygusal insanlar kendi işlerinden daha ziyade başkalarından gelen tekliflere hayır diyemeyeceğinden planlamada genellikle başarısız olurlar. Onun için genel olarak istikrarsızlığınızın nedenleri ve çözümlerini düşünürseniz sorun ortadan kalkar.
13-Yapılan plan şartların değişmesiyle değişime uğruyor. Ne yapılmalı?
Şartların değişmesiyle planın tamamı değil ancak bazı maddelerinde değişim söz konusu olabilir. Sizde o zaman o maddeleri değiştirmek zorundasınız. Örneğin: 1000 dolar borcunuz var ve sizde her ay 50 dolar ödemeyi planlamışsanız ve birden devalüasyon oluyor ve bu miktarı ödeyemez duruma geliyorsunuz o zaman yeni şartlara göre planı değiştirmek zorundasınız ki bu doğal bir şey.
14-Planı uygulamada dış müdahale oluyor?
Bu konuyu kesintiler bölümünde yeterince açıkladık. Ancak şunu bilmek gerekir ki, sizi bağlayıcı olan hususlardaki müdahaleleri kontrol etmek zordur. Örneğin; Çalıştığınız yerdeki amiriniz yada patronunuzdan gelebilecek tekliflere ve ülke yönetiminin kötü gidişinden dolayı ortaya çıkan sorunlara karşı direk dur dememiz mümkün değildir. Bu gibi sorunlar haricindeki müdahalelere dur diyebilmelisiniz. Onun için bu konuda uyanık olmak ve sürekli kendi düşünce boyutunuzu yenilemek zorundasınız.